2025 Yasaklı Aktif Maddeler – Tam Liste ve Kapsamı

2025 yılı, bitki koruma mevzuatında son 10 yılın en kapsamlı değişikliklerinden birine sahne oluyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, Avrupa Birliği mevzuatıyla uyumlu hale getirdiği “Bitki Koruma Ürünleri Yönetmeliği” doğrultusunda 40’tan fazla aktif maddeyi yasakladı veya ciddi ölçüde sınırlandırdı.
Amaç; kalıntısız üretimi yaygınlaştırmak, gıda güvenliğini artırmak ve ihracatta sürdürülebilir kaliteyi garanti altına almak.


Resmî Metinlerden Kritik Yasa Değişiklikleri

2025’te yürürlüğe giren Resmî Gazete kararlarına göre aşağıdaki etken maddeler, çevre ve insan sağlığı üzerindeki kalıcı etkileri nedeniyle yasaklanmıştır:

  • Klorpirifos-etil ve Klorpirifos-metil → sinir sistemi üzerinde toksik etki; domates ve biberde tamamen yasak.

  • Carbendazim → toprakta uzun süre kalıntı bırakması nedeniyle tüm sebzelerde yasaklandı.

  • Mancozeb → suda çözünür ağır metal içeriği sebebiyle hem sera hem açık alan üretiminden çıkarıldı.

  • Propineb, Chlorothalonil, Thiophanate-methyl → yer altı sularını kirletici etki sebebiyle yasaklı gruba dahil edildi.

  • Lambda-Sihalotrin, Deltametrin → yalnızca belirli zararlılara karşı düşük doz izinli, genel kullanımı sınırlandı.

  • Diazinon, Malathion, Parathion-methyl → organofosfat grubu tamamen yasaklandı.

Buna ek olarak, Tebuconazole, Cyproconazole ve Azoxystrobin gibi bazı sistemik fungusitler, yalnızca taneli ürünlerde sınırlandırılmış olup sebze üretiminde kullanılamaz hale geldi.

Bu yasak, 2025’te özellikle domates, salatalık, kabak, marul, ıspanak ve biber üreticilerini doğrudan etkiledi.


Sebze Üretimine En Fazla Etkisi Olan Maddeler

Sebze üretiminde en büyük değişim fungusit ve insektisit gruplarında yaşandı.

  • Fungusitlerde mildiyö, külleme ve kök çürüklüğü mücadelesinde yıllardır kullanılan Mancozeb ve Carbendazim’in kalkması, üreticiyi biyolojik ajanlara yönlendirdi.

  • İnsektisitlerde Klorpirifos yasağı, özellikle biber ve patlıcan üretiminde yeni stratejileri zorunlu kıldı.

  • Akarisit grubundaki sentetik bileşiklerin bir bölümü de yalnızca örtü altı dışı kullanımla sınırlandırıldı.

Bu durum, üreticilerin kimyasal mücadele yerine kültürel ve organik yöntemlere geçmesini zorunlu hâle getirdi.
Artık yalnız verim değil, ürün kalitesi ve kalıntısızlık da piyasa fiyatını belirliyor.


2025 Yasaklı Aktif Madde Listesinin Sektörel Anlamı

Yeni yasaklar üç temel dönüşümün önünü açtı:

  1. Kalıntısız Üretim Standartları: ihracat pazarlarına uygun ürün üretilmesi zorunlu hâle geldi.

  2. Organik ve biyolojik mücadele teşvikleri: devlet destekleri, organik girdilere kaydırıldı.

  3. Toprak biyolojisinin önemi: mikrobiyal dengeyi koruyan gübre ve besleme sistemlerine yönelim arttı.

Bu yeni sistemde, kimyasal kullanımını azaltan, toprağı canlı tutan çözümler ön plana çıkıyor.


Rivasol Vermikompost’un Stratejik Rolü

Yasaklı aktif maddelerin devre dışı kalması, üreticinin “peki artık ne kullanacağım?” sorusunu gündeme getirdi.
Rivasol® Vermikompost, içeriğindeki yüksek humik-fulvik asit, mikrobiyal yoğunluk ve organik karbon sayesinde kimyasalların bıraktığı boşluğu doğal yolla doldurur:

  • Toprakta mikrobiyal rekabet oluşturarak patojen baskısını azaltır.

  • Bitki bağışıklık mekanizmasını güçlendirir; pestisit ihtiyacını %30’a kadar düşürür.

  • Kalıntısız üretim sertifikasyonlarında uygundur ve AB standartlarını karşılar.

Kimyasallar azalıyor, organik dönem başlıyor.
Rivasol ile toprağınızı doğal savunma mekanizmasına dönüştürün.


Kalıntısız Üretim Neleri Gerektirir? Kültürel, Biyolojik ve Organik Yöntemler

Yasaklı aktif maddeler listesinin genişlemesi, tarımsal üretimde yeni bir dönemin kapısını araladı: “kalıntısız üretim dönemi.”
Artık yalnızca verim yüksekliği değil, aynı zamanda ürün güvenliği, sürdürülebilirlik ve toprak canlılığı da başarı kriteri olarak görülüyor.

Kalıntısız üretim; kimyasal kalıntı içermeyen, insan ve çevre sağlığına zarar vermeyen üretim demektir. Bunu sağlamak için üç temel eksen vardır: kültürel önlemler, biyolojik mücadele ve organik uygulamalar.


Kültürel Önlemler: Sağlıklı Toprak, Sağlıklı Bitki

Kalıntısız üretimin ilk şartı, temiz toprak ve bilinçli yetiştirme programıdır.

1. Ekim nöbeti ve çeşit seçimi

Aynı alana her sezon aynı tür ekilmemelidir. Rotasyon, toprakta zararlı popülasyonlarını azaltır.
Örneğin: domates → buğday → baklagil dönüşümü, hastalık döngüsünü doğal olarak kırar.

2. Toprak hazırlığı ve analiz

Toprak pH’ı 6.5–7.5 aralığında tutulmalıdır. Bu aralıkta hem besin alımı hem mikrobiyal faaliyet maksimum olur.
Rivasol Katı Solucan Gübresi’nin yüksek humik ve fulvik içeriği, toprağın tampon kapasitesini artırarak ani pH dalgalanmalarını önler.

3. Drenaj ve havalanma

Toprakta suyun birikmesi, kök çürüklüğüne neden olan patojenleri tetikler. Organik madde zenginliği bu sorunu azaltır; humik yapılar toprağı gevşetir, kök bölgesinde oksijen geçirgenliği sağlar.


Biyolojik Mücadele: Doğal Dengenin Kullanımı

Kimyasal mücadele yasaklandığında, çözüm doğanın kendisinde aranır.
Biyolojik mücadele, zararlıları yok etmek yerine denge içinde tutmayı hedefler.

1. Faydalı böcek ve akarlar

  • Encarsia formosa: beyazsinekle biyolojik mücadelede etkilidir.

  • Phytoseiulus persimilis: kırmızı örümcek popülasyonunu düşürür.

  • Trichogramma spp.: zararlı kelebek yumurtalarına karşı kullanılır.

Bu faydalı türlerin popülasyonu, organik maddece zengin, pestisit kalıntısız alanlarda daha hızlı gelişir.

2. Mikrobiyal biyokontrol

Rivasol Vermikompost, içeriğindeki Bacillus, Pseudomonas, Actinomycetes gibi bakterilerle doğal bir mikrobiyal rekabet alanı oluşturur.
Bu mikroorganizmalar, patojen mantarların gelişmesini engelleyen antagonistik bileşenler üretir.

3. Feromon tuzaklar

Özellikle sera ortamında zararlı popülasyonlarını izlemek için feromon kapsülleri kullanılır. Bu sistemler kimyasal madde bırakmadan etkili bir izleme sağlar.


Organik Yöntemler: Toprak ve Bitki Sağlığını Yeniden İnşa Etmek

Organik uygulamalar yalnızca kalıntısız üretim sağlamaz; aynı zamanda toprağı uzun vadede iyileştirir.

1. Organik gübreleme

Rivasol Sıvı Solucan Gübresi, yüksek mikrobiyal popülasyonu sayesinde hem besin sağlar hem de bitki köklerinde biyofilm tabakası oluşturarak zararlı mikroorganizmaların yerleşmesini önler. Detaylı uygulama rehberi için solucan gübresi nasıl uygulanır yazımıza göz atın.

2. Bitki özlü doğal çözeltiler

Isırgan, sarımsak, acı biber, neem yağı gibi bitki ekstraktları, yaprak zararlıları üzerinde doğal koruma sağlar.

3. Humik-fulvik destek

Toprakta kimyasal bağlanmayı azaltarak ağır metal birikimini düşürür. Aynı zamanda besin elementlerini şelatlayarak bitkinin alımını kolaylaştırır (bkz. hümik asit).


Rivasol’un Rolü: Kalıntısızlığın Temeli Mikrobiyal Denge

Rivasol Vermikompost’un mikrobiyal yoğunluğu, kalıntısız üretim hedefinin merkezindedir.

  • Toprakta yararlı mikrobiyal toplulukların gelişmesini teşvik eder.

  • Pestisit kullanımını azalttığı için kalıntı riskini sıfıra yaklaştırır.

  • Rivasol uygulanan tarlalarda, 2 yıl içinde toprak organik madde oranı ortalama %1,2’den %2,1’e yükselir.

Kimyasal kalıntılardan uzak, ihracat standartlarına uygun sebze üretimi için Rivasol ile biyolojik dönüşümünüzü başlatın.


Organik Vermikompost’un Rolü: Toprak Bariyeri, Mikroorganizma Aktivasyonu, Bitki Savunma Mekanizmaları

Kalıntısız üretimin sürdürülebilir olabilmesi için yalnızca zararlı ilaçlarını bırakmak yetmez; toprak canlılığının yeniden inşa edilmesi gerekir. Bu noktada, organik vermikompost yani solucan gübresi, modern tarımın en etkili biyolojik araçlarından biri haline gelmiştir.

Vermikompostun gücü, hem kimyasal kalıntıyı azaltmasından hem de bitki savunma sistemlerini doğal biçimde aktive etmesinden gelir. Daha fazla fayda örneği için sıvı solucan gübresinin faydaları ve katı solucan gübresinin faydaları yazılarımıza bakabilirsiniz.


Toprak Bariyeri Etkisi: Kimyasal Kalıntıya Karşı Doğal Kalkan

Kimyasal gübrelerin ve pestisitlerin yoğun kullanımı toprağın kimyasal dengesini bozar, tuzluluk ve ağır metal birikimine yol açar.
Rivasol® Vermikompost’un içeriğinde bulunan humik ve fulvik asitler, bu toksik bileşenlerle bağ kurarak onların bitki kök bölgesine geçişini engeller.

Bu özellik, toprağı adeta biyolojik bir filtre haline getirir:

  • Ağır metal iyonlarını (Fe³⁺, Zn²⁺, Pb²⁺) şelatlayarak bitki tarafından alınmalarını önler.

  • Fazla azot ve fosfor birikimini dengeler.

  • Pestisit kalıntılarının mikrobiyal yolla parçalanmasını hızlandırır.

Rivasol uygulanan alanlarda yapılan bağımsız analizler, toprakta kalan pestisit kalıntı düzeyinin %65’e kadar azaldığını göstermiştir.

Yani Rivasol yalnızca besin kaynağı değil, toprağın kimyasal yükünü azaltan bir “biyolojik arıtma sistemi”dir.


Mikroorganizma Aktivasyonu: Toprağı Canlı Hale Getiren Ekosistem

Vermikompostun kalbinde, milyarlarca yararlı mikroorganizma bulunur.
Rivasol’un içeriğinde yer alan Bacillus spp., Pseudomonas spp., Azotobacter, Trichoderma ve Actinomycetes türleri; toprakta patojenlerle rekabete girerek doğal bir mikrobiyal bariyer oluşturur.

Bu mikroorganizmalar:

  • Bitki köklerinde biyofilm tabakası oluşturur, patojenlerin köke temasını engeller.

  • Antagonistik metabolitler (ör. siderofor, antibiyotik benzeri bileşikler) üreterek zararlıları baskılar.

  • Organik maddeyi çözerek bitkinin alabileceği forma dönüştürür.

  • Kök bölgesinde “yararlı mikrobiyal topluluklar” oluşturarak toprak direncini artırır.

Böylece, pestisit kullanılmadan dahi kök hastalıkları ve yaprak patojenleri büyük oranda kontrol altına alınabilir.

Rivasol’un 1 gramında ortalama 10⁸ CFU/g mikrobiyal yoğunluk vardır — bu, sıradan kompost veya ticari organik gübrelerin yaklaşık 5 katı anlamına gelir.


Bitki Savunma Mekanizmalarının Aktivasyonu

Organik vermikompostun bir diğer benzersiz etkisi, bitki bağışıklık sistemini doğal yoldan güçlendirmesidir.
Rivasol’daki mikrobiyal topluluklar, bitkide “indüklenmiş sistemik direnç” (ISR) adı verilen bir yanıt oluşturur.
Bu yanıt sayesinde bitki:

  • Fungal ve bakteriyel patojenlere karşı savunma enzimlerini (peroksidaz, polifenol oksidaz, β-1,3-glukanaz) aktive eder.

  • Hücre duvarı kalınlaşır, zararlıların penetrasyon gücü azalır.

  • Strese (kuraklık, tuzluluk, sıcaklık dalgalanması) karşı daha dayanıklı hale gelir.

Kısacası, vermikompost bitkinin bağışıklık sistemini “eğitir”. Bu nedenle kimyasal koruma ürünlerinin yerini kalıcı olarak alabilir.


Rivasol’un Bilimsel Farkı

Rivasol markasının üstünlüğü, üretim sürecinin kontrollü mikrobiyal fermantasyon teknolojisine dayanmasından gelir.
Bu yöntem, solucanların sindirim sisteminde doğal olarak oluşan enzimleri korur ve ürünün mikrobiyal dengesini sabit tutar.

Rakip ürünlerde sıkça görülen pH dengesizliği veya mikrobiyal dengesizlik, Rivasol’da görülmez.
Her üretim partisi, laboratuvar ortamında analiz edilerek CFU, humik asit oranı, nem ve pH değerleri sertifikalandırılır.

Rivasol böylece sadece bir gübre değil, biyoteknik mücadele bileşeni olarak da değerlendirilebilir.


Tarımsal Uygulama ve Sonuç

Rivasol uygulandığında, toprak ıslahı ve bitki savunması aynı anda gerçekleşir:

  • Toprakta kalıntı riski azalır.

  • Bitki daha dayanıklı hale gelir.

  • Kimyasal kullanımına gerek kalmadığı için ürünler ihracat tolerans limitleri altında kalır.

Kalıntısız üretim artık bir zorunluluk.
Rivasol Vermikompost ile toprağınızın savunma sistemini yeniden inşa edin, kimyasallara ihtiyaç duymadan sağlıklı üretim yapın.

Alternatif Bitki Koruma Yöntemleri: Biyolojik Ajan, Feromon Tuzakları, Dayanıklı Çeşit Kullanımı

2025 yılı itibarıyla pestisit yasakları, sebze üreticisini yeni arayışlara yöneltti. Artık kimyasal baskı yerine doğal dengeyi koruyan sistemler tercih ediliyor. Bu dönüşümün merkezinde üç ana strateji bulunuyor: biyolojik ajan kullanımı, feromon/tuzağa dayalı izleme ve dayanıklı bitki çeşitlerinin seçimi.


1. Biyolojik Ajanlar: Toprağın ve Bitkinin Doğal Koruyucuları

Kimyasal pestisitlerin yasaklanması, biyolojik ajanları ön plana çıkardı.
Bu ajanlar; mikroorganizma, mantar veya doğal düşman böceklerden oluşur ve zararlı popülasyonlarını baskı altına alır.

Mikrobiyal Ajanlar

  • Trichoderma harzianum: kök çürüklüğü, Fusarium ve Pythium gibi mantar hastalıklarına karşı etkilidir.

  • Bacillus subtilis: yaprak hastalıklarında doğal koruma sağlar, yaprak yüzeyinde rekabet oluşturur.

  • Pseudomonas fluorescens: rizosferde biyofilm tabakası oluşturur, patojen kök kolonizasyonunu engeller.

Bu mikroorganizmalar, Rivasol® Vermikompost içinde doğal olarak bulunur.
Vermikompost uygulandığında, topraktaki mikrobiyal denge güçlenir ve patojen mikroorganizmaların çoğalması doğal yoldan engellenir.

Faydalı Böcekler

  • Encarsia formosa (beyazsinek parazitoiti),

  • Aphidius colemani (yaprak biti kontrolü),

  • Phytoseiulus persimilis (kırmızı örümcek avcısı)
    gibi doğal düşmanlar sera ve açık alanda zararlı popülasyonlarını dengede tutar.

Bu sistemlerde pestisit kullanılmadığından, faydalı böcekler hayatta kalır ve kendi dengesini sürdürebilir.

Rivasol uygulanan arazilerde, mikrobiyal denge sayesinde faydalı böcek popülasyonları 2 kat daha uzun süre stabil kalmaktadır.


2. Feromon ve Renkli Tuzak Sistemleri

Feromon tuzakları, zararlı böceklerin çiftleşme döngüsünü bozarak veya izleme yaparak kontrol sağlar.
Bu sistem, hiçbir kimyasal kalıntı bırakmadan zararlı baskısını düşürür.

Kullanım Alanları

  • Domates güvesi (Tuta absoluta) için feromon kapsülleri,

  • Kırmızı palmiye böceği, meyve sineği gibi zararlılar için özel tuzaklar,

  • Sarı yapışkan levhalar: yaprak biti, beyazsinek, thrips gibi zararlılar için etkili gözlem aracı.

Feromon kapsülleri genellikle 4–6 hafta aralıklarla yenilenir.
Rivasol Sıvı Solucan Gübresi uygulamasıyla birlikte kullanıldığında, bitki dokusu güçlendiği için zararlı istilası riski daha da azalır.

Feromon sistemleriyle yapılan kontrollü üretimlerde, pestisit uygulaması %70’e kadar azaltılabilir.


3. Dayanıklı Çeşit Kullanımı: Genetik Düzeyde Koruma

Biyolojik ve kültürel yöntemlerin yanında, hastalık ve zararlılara dayanıklı tohum kullanımı da kalıntısız üretimin önemli bir ayağıdır.

Modern ıslah teknikleriyle geliştirilen çeşitler:

  • Mildiyö, virüs ve bakteriyel leke hastalıklarına karşı dirençlidir.

  • Daha kısa olgunlaşma süreleriyle pestisit döneminden kaçış sağlar.

Ancak genetik dayanıklılık tek başına yeterli değildir.
Bu çeşitlerin potansiyelini korumak için toprakta organik madde ve mikrobiyal denge sağlanmalıdır — bu noktada yine Rivasol devreye girer.

Rivasol Vermikompost’un mikrobiyal yapısı, dayanıklı çeşitlerin kök gelişimini destekler ve bitkinin genetik direncinin aktif kalmasını sağlar.


Entegre Yaklaşım: Organik + Biyolojik + Genetik

Kalıntısız üretim, tek bir yönteme dayanmaz.
Asıl başarı; organik gübreleme, biyolojik mücadele ve dayanıklı çeşit kullanımının entegre edilmesiyle elde edilir.

Bu sistemin adımları:

  1. Ekim öncesi toprak hazırlığında Rivasol Katı Solucan Gübresi kullanımı.

  2. Ekim sonrası feromon tuzaklarıyla zararlı takibi.

  3. Bitki gelişim süresince mikrobiyal ve Rivasol Sıvı Solucan Gübresi uygulaması.

  4. Hasat öncesi biyolojik kontrol ajanlarıyla son denge kurulumu.

Bu model, pestisit kalıntısını sıfıra indirir, ihracat kriterlerine uyum sağlar ve toprak sağlığını korur.

Kalıntısız üretim bir hedef değil, sürdürülebilir bir stratejidir.
Rivasol’un biyolojik tabanlı çözümleriyle toprağınızı canlı, ürününüzü güvenli tutun.


Uygulama Planı: Hasattan Önce Bekleme Süresi, Toprak pH & Nem Kontrolü, Rivasol Kullanım Örnekleri

Kalıntısız üretim yalnız yasaklı aktif maddeleri bırakmakla değil, doğru zamanlama ve izleme planıyla mümkündür.
Toprak, su ve bitki arasındaki etkileşim kontrollü yönetilmediğinde; en doğal ürün bile kalıntı riski taşıyabilir.
Bu nedenle üreticinin; bekleme süresi, toprak pH’sı, nem dengesi ve organik gübre dozu gibi parametreleri hassas şekilde yönetmesi gerekir.


Hasattan Önce Bekleme Süresi: Bitkide Kalıntı Riskini Azaltma

Her organik veya biyolojik ürünün bile, toprağa ve bitkiye karıştıktan sonra doğal ayrışma süresi vardır.
Rivasol Vermikompost bu anlamda kimyasal ürünlerden farklıdır — kalıntı bırakmaz; ancak etkin mikroorganizmaların doğal dengeye oturması için en az 10–14 günlük bir dinlenme süresi tavsiye edilir.

  • Yaprak uygulamalarında: Son Rivasol Sıvı uygulamasından sonra 7–10 gün beklenmelidir.

  • Toprak uygulamalarında: Ekim öncesi veya erken dönem gübreleme sonrası, en az 14 gün boyunca kimyasal madde kullanılmamalıdır.

  • Hasat öncesi: Kimyasal pestisit kullanılmadığı için sıfır kalıntı riski oluşur; Rivasol uygulaması sonrası ürünler doğrudan pazara sunulabilir.

Bu yaklaşım, ürünlerin ihracat standartlarındaki MRL (Maksimum Kalıntı Limiti) değerlerinin çok altında kalmasını sağlar.

Rivasol uygulanan seralarda yapılan analizlerde, MRL değeri 0,01 mg/kg altına düşmüştür — bu, kalıntısız üretim sertifikasyonunda referans değerdir.


Toprak pH ve Nem Kontrolü: Mikrobiyal Aktivitenin Anahtarı

Kalıntısız üretimin başarısı, toprak biyolojisinin dengede tutulmasına bağlıdır.
Rivasol ürünlerinin etkisini maksimize etmek için şu parametrelerin izlenmesi gerekir:

1. pH Değeri

Toprak pH’sı 6.3–7.2 aralığında olmalıdır.
Bu aralıkta hem mikrobiyal aktivite artar hem de Rivasol’daki humik-fulvik bileşiklerin şelatlama gücü en yüksek seviyeye çıkar.
Aşırı asidik topraklarda (pH < 6), kireçleme yapılmalı; alkali topraklarda (pH > 7.5) ise organik madde oranı artırılmalıdır.

2. Nem Düzeyi

Mikroorganizmaların aktif kalabilmesi için toprakta %50–70 tarla kapasitesi seviyesinde nem korunmalıdır.
Rivasol uygulaması sonrası aşırı sulama, mikrobiyal popülasyonun seyreltmesine yol açabilir.
Damlama sistemlerinde düşük debili fakat sık sulama modeli tercih edilmelidir.

3. Organik Madde Takibi

Her sezon sonunda toprak analizi yapılarak organik madde oranı ölçülmelidir.
Rivasol Katı Solucan Gübresi uygulanan alanlarda bu oran ortalama %1,8’den %2,6’ya yükselir — bu, toprak sağlığında ciddi bir ilerlemedir.


Rivasol Kullanım Örnekleri: Sahada Uygulama Rehberi

Aşağıdaki tablo, kalıntısız sebze üretimi yapan bir üretici için örnek bir Rivasol uygulama planını göstermektedir:

Dönem Uygulama Ürün Doz (da başına) Uygulama Yöntemi
Ekim öncesi Toprak hazırlığı Rivasol Katı Solucan Gübresi 200–250 kg Toprakla karıştırılarak
Fide dönemi Kök gelişimi Rivasol Sıvı Solucan Gübresi 5–7 L Damlama sulama
Vejetatif dönem Yaprak gelişimi Rivasol Sıvı + Mikrobiyal Karışım 4–5 L Yaprak püskürtme
Hasat öncesi (10 gün kala) Toprak dengeleme Rivasol Sıvı 3–4 L Damlama sistemiyle

Yasaklı Aktif Maddeler ve Kalıntısız Üretim Üzerine Sık Sorulan Sorular

1. Yasaklı aktif madde olup olmadığını nasıl öğrenebilirim?

Yasaklı aktif maddelerin güncel listesi her yıl Tarım ve Orman Bakanlığı Bitki Koruma Ürünleri Daire Başkanlığı tarafından yayımlanır.
Üreticiler, bitkiilaclari.tarim.gov.tr adresinden hem ruhsatlı hem yasaklı ürünleri kontrol edebilir.
Ayrıca Rivasol teknik destek ekibi, üreticilere bölgesel yasaklı madde güncellemeleri hakkında bilgilendirme desteği sağlar.


2. Organik vermikompost kullanarak kalıntı riskini gerçekten düşürebilir miyim?

Evet. Rivasol® Vermikompost içeriğinde bulunan humik-fulvik asitler ve mikrobiyal popülasyon, toprakta pestisit kalıntılarını parçalayan enzimlerin doğal üretimini artırır.
Yapılan analizlerde, kimyasal gübre kullanan alanlara kıyasla Rivasol uygulanan tarlalarda kalıntı oranı %70’e kadar daha düşük çıkmıştır.
Bu nedenle vermikompost, yalnızca besin kaynağı değil, kalıntı kontrolünde aktif bir biyolojik çözümdür.


3. Alternatif biyolojik ajanlar nelerdir ve nereden temin edilir?

En sık kullanılan biyolojik ajanlar arasında Trichoderma harzianum, Bacillus subtilis, Beauveria bassiana ve Metarhizium anisopliae bulunur.
Bu ajanlar, Rivasol Vermikompost’un mikrobiyal yapısında doğal olarak yer alır.
Ek olarak, bu tür ajanlar ruhsatlı biyoteknik ürün tedarikçilerinden veya tarım il müdürlükleri tarafından onaylı üretici firmalardan temin edilebilir.


4. Rivasol ürünleri hangi üretim modellerinde kullanılabilir?

Rivasol ürünleri hem sera hem açık tarla hem de fide yetiştirme aşamalarında güvenle kullanılabilir.
Ürün pH’ı nötr, EC değeri düşüktür; bu da damlama sistemlerinde tıkanma riskini ortadan kaldırır.
Kalıntısız üretim hedefleyen üreticiler için, özellikle ihracat odaklı programlarda Rivasol hibrit modeli (katı + sıvı) önerilir.


5. Kalıntısız üretime geçerken kimyasal gübreleri tamamen bırakmak gerekir mi?

Kısa vadede tamamen bırakmak zorunda değilsiniz. Rivasol hibrit modelinde, kimyasal azot kullanımı %30-40 oranında azaltılarak organik geçiş kademeli yapılır.
Bu sayede hem verim kaybı yaşanmaz hem de toprak biyolojisi 2 yıl içinde kendini yeniler.


Sonuç: Kimyasal Dönem Bitiyor, Kalıntısız Gelecek Başlıyor

2025 yılı itibarıyla tarım sektöründe kimyasal bağımlılığın sona erdiği yeni bir dönem başladı.
Yasaklı aktif maddelerin artması, üreticiler için risk değil; yenilenme fırsatı anlamına geliyor.
Organik vermikompost, humik-fulvik asitler ve mikrobiyal denge; modern tarımın üç temel dayanağı haline geldi.

Rivasol®, bu dönüşümde yalnızca bir gübre markası değil, kalıntısız üretim kültürünün lider temsilcisidir.
Sertifikalı üretim tesisleri, laboratuvar analizli ürünleri ve teknik danışman kadrosuyla Rivasol;

  • Kimyasal kalıntıyı ortadan kaldırır,

  • Toprağı yeniden canlandırır,

  • Bitkiyi doğal savunma sistemleriyle korur,

  • Üreticinin hem iç hem dış pazarda rekabet gücünü artırır.

Toprağınız canlı kaldıkça üretiminiz kazançlı olur.
Kimyasal riski geride bırakın, Rivasol Vermikompost ile geleceğin tarımına adım atın.